Tesiste yılan ve akreplerden alınan zehir atlara enjekte ediliyor. Atın bünyesinde zehre karşı üreyen antikor da son teknoloji ile Adıyaman Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulan Vetal Serum Fabrikası’nda işlenerek seruma dönüştürülüyor.

Vetal Serum Fabrikası’nda görevli Kimyager Fatma Ergin, “Türkiye’de ilk kez böyle bir fabrika kuruldu. İlk etapta akrep serumu üretmeye başlamıştık ama şimdi yılan serumu da üretiyoruz. Serumlar sadece Türkiye’de iç pazara değil aynı zamanda Ortadoğu ve Avrupa ülkelerine, dış pazara da ihraç ediliyor” dedi.

Ergin: “Türkiye’de bir ilk olarak Adıyaman’da Antiserum amacıyla kurulmuş bir sektörüz. Panzehirin hammadde kaynağı olan akrep ve yılanlarımız var. Yılanları ve akrepleri bu bölgeden topluyoruz. Yılanlarda ise şeritli engerek, boynuzlu engerek ve koca engerek başta olmak üzere toplam 6 tür yılan ve akrep toplamak için Çevre ve Orman Bakanlığından iznimiz var. Öncelikle yılan ve akreplerden sağım dediğimiz toksin sağım işlemini gerçekleştiriyoruz. Daha sonra aldığımız ve topladığımız toksinlerin testlerini yapıyoruz. Daha sonra da bu toksinleri atlara enjekte ediyoruz. Bu işin en can alıcı sürecidir. Bu toksinleri azaltılmış oranlarda ve belirli bir periyot içersinde atlara uygulamasını yapıyoruz. Daha sonra atların kanlarını alıyoruz ve antikor içeriği bizim istediğimiz düzeyde mi diye testlerini yapıyoruz. Daha sonra da eğer uygunsa atlardan aldığımız kanı plazma cihazı yardımı ile onların plazmalarını alarak tesislerimizde işleyip serum haline getiriyoruz.

Özellikle havaların ısınmasıyla birlikte yılan ısırması ve akrep sokma vakaları artıyor. Tarlada çalışanlar, bağı ve bahçesi olanlar yaz aylarında sadece çalışma amacıyla değil piknik yapmak için de dışarılarda. Bu yüzden vaka olma olasılığı her zaman gündemde oluyor. Sonuç olarak panzehir çok önemli Bu işi birilerinin yapması lazımdı. Bizde bu işi yapıyoruz” şeklinde konuştu.

Vetal Serum Fabrikasında Kimyager Fatma Ergin, “Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığına karşı anti serum üretme çalışmalarımız 2008 yılından beri sürüyor. 2008 de sağlık bakanlığının burada bir deneme üretimi, söz konusu oldu. Pilot üretim sonucu elde edilen ürün insanlar üzerinde denendi ve başarılı sonuçlar elde edildi” dedi.

Ergin: “Yeni hedeflerimiz arasında Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığına karşı anti serum üretimi var. 2008 Yılından buyana bu konuda çalışmalarımız var. Hatta 2008 yılında Sağlık Bakanlığının burada bir deneme üretimi oldu. Burada yapılan pilot deneme üretiminde elde edilen serumlarda kene ısırmasına maruz kalmış vatandaşlarımız üzerinde denemesi yapıldı ve başarılı sonuçlar elde edildi. 2009 Yılında fabrikamızda yapılan teftiş ve denetimler sonrasında bu ürünü fabrikamızda üretilebileceğini bize yazılı olarak bildirdi. Bu yazışmalarımız halen devam ediyor. Bizim amacımız kırım Kongo kanamalı ateşi hastalığını geçiren ve yüksek titreli olan hastalardan plazmalarını toplayarak onları tesislerimizde bunları işleyebilmek. Kene ısırmaları her zaman gündemde. Çok fazla da can alıyor. Eğer bize bu serumların üretimi için izin verirlerse bu konuda hazırlayacağımız ürünü çıkarıp piyasaya sunmak istiyoruz.

Yılan ve akrep sokmalarında özellikle anti serumunuz yoksa tedavisi zor, özellikle de kırım Kongo kanamalı ateşi hastalığında da ölüm haberleri geliyor dolayısıyla ülkemiz için anti serum gerekli. Sonuç olarak Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığının çözümü var. 2008 Yılında deneme üretimi yapılan bir ürünümüz de var. Başarılı sonuçlar alındığını uygulamalardan görüyoruz. Hatta Bakanlık tarafından bu çalışmalar içersinde yer alan hocalarımız tarafından yayımlanan bir de makale var. Bu makale uluslar arası camiada da çok ses getirdi. Bundan da anlaşılacağı gibi başarılı bir üretim aşaması geçirilmiş. Biz insanların artık Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığından, yılan ya da akrep sokmalarından zehirlenmesini ve ölmesini istemiyoruz. Eğer böyle biz çözüm sunan bir yer varsa bunun mutlaka herkesin desteği ile ön plana çıkarıp, bu ölümleri bertaraf etmeyi istiyoruz” şeklinde konuştu.

Yetkililere göre, proje sağlığa yapacağı katkıların yanı sıra ekonomiye de katkı sağlıyor.