1. HABERLER

  2. GÜNDEM
  3. KESK, deprem raporunu açıkladı
KESK, deprem raporunu açıkladı

KESK, deprem raporunu açıkladı

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Adıyaman Deprem Koordinasyon Merkezi tarafından Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremle ilgili rapor açıklandı..

A+A-

Eğitim Sen Adıyaman Şube Başkanı Abdullah Demir, Kahramanmaraş'ın Elbistan ve Pazarcık ilçelerinde meydana gelen 7.7 ve 7.6 şiddetindeki depremde en çok yıkımın olduğu Adıyaman'da yıkım sonrası şartların giderek ağırlaştığını ifade etti.

Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremin izlerinin ağırlaşmaya başladığını belirten Eğitim Sen Adıyaman Şube Başkanı Abdullah Demir, “6 Şubat 2023 tarihinde saat 04.17'de Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesi merkezli 7,7 büyüklüğünde ve aynı gün saat 13.24'te Elbistan merkezli 7,6 büyüklüğünde gerçekleşen iki depremin yarattığı yıkımın sonuçları giderek ağırlaşıyor. Haritadan silinme noktasına gelen ilçeler, yerle bir olan iller ve içlerindeki yüz binlerce insanın durumunun yarattığı tarifsiz acılar aynı zamanda hepimize ağır sorumluluklar ve görevler yüklemektedir. Depremin üzerinden 4 ay geçmesine karşın hala barınma, beslenme, ulaşım, toplumsal hijyen, yaşam koşullarında yeterli iyileşme sağlanamamıştır. Yerel yönetimlere ait kamusal hizmetler, eğitim ve sağlık hizmetleri, geçimlik ekonominin canlandırılması vb. faaliyetlerde neredeyse atılmış adım yoktur. Kadınlar, çocuklar, yaşlılar, engelliler, ötekileştirilen topluluklar kendi kaderlerine bırakılmış durumdadır. Neyse ki toplumsal dayanışma ve inisiyatif kullanan kamu çalışanları ve halk sürecin toparlanmasına ciddi katkı sağlamaya devam etmektedir” dedi.
Barınma sorunun git gide derinleştiğini aktaran Eğitim Sen Adıyaman Şube Başkanı Abdullah Demir,"Depremin üzerinden 4 ay geçmesine karşın barınma ile ilgili sorun en çok dile getirilen sorunlar olarak varlığını sürdürüyor. Çadırların ilk bir ay içinde terk edilerek 3 ay sonunda da prefabrik evlere geçiş yapılması gerekirken 120 gün sonra halen çadır kentlerde kalan ciddi bir kesim var. Hala konteynırlara erişemeyen vatandaşlar bulunuyor, depremzedeler çadır kentlerde ve mahalle aralarında ki düzensiz çadırlarda zor koşullarda yaşamaya çalışılıyor. Çadırların zemininde çoğunlukla mıcır yok, çoğunda palet vb. izolasyon olanağı da yok. Çadırlarla ilgili yağmura ve rüzgara karşı dayanıksızlık şikayetlerine havaların ısınmasıyla birlikte çadırların sıcaklığı eklendi. Konteynır beklentisi fazla. Konteynırların daha konforlu olması, su, tuvalet ve duş olanakları olanlar daha fazla isteniyor. Güvenlik ve çadıra görece soğuk olması da tercih de rol oynuyor. “Prefabrik evler yapılmaya başlandı ancak sayılar binli seviyelerde. Kamuda çalışan binlerce emekçisi barınma sorunu hala ciddi anlamda devam etmektedir. Birçok kamu emekçisi ailelerinden ayrı bir şekilde çalışmaya devam etmektedirler. Birçok iş kolundaki kamu emekçileri ailelerini il dışında bırakarak gelip hizmet üretmeye devam ettiler” şeklinde konuştu.
Su ve hijyen sorunlarının devam ettiğini ve hala belediye içme soyunun tüketilemediğini aktaran Başkan Demir, “Su ve hijyenle ilgili sorunların devam ettiğini ediyor. Belediyenin sağladığı şebeke suyu halen içilemiyor. Belediye ve yetkililer halen su konusunda sağlıklı açıklamalar yapmıyor. Taşıma su ile de nereye kadar devam edecek. Yıkımın ve molozların ayrıştırılması devam ederken yıkım yapılan yerde sulama yapılmadığını, taşınırken branda ile örtülmediği gibi “Asbest de ayrıştırılmıyor. Bu işlemin uzmanlar tarafından yapılması gerekir ama o ekiplerde bu eğitimi almış kimse yok. Molozlar halen su, tarım ve yerleşim alanlarına yakın yerlere dökülmeye devam ediyor.
Çalışan işçilere de uyarılarına ve maske dağıtmalarına rağmen maske takma zorunluluğu getirilmemiştir. Bu da sadece yerel halkın değil, dışarıdan gelip çalışan işçiler de aynı riske maruz kalıyor” dedi.
Önerilerde bulunan Başkan Demir, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Şehrin yeniden inşa edilmesi çalışmaları demokratikleştirilmelidir. Bu çalışmalara toplumun tüm kesimleri dahil edilmelidir. Yine sendika ve meslek örgütlerini karar sürecinde söz sahibi olmalıdır. Toplumun karar sürecine katılacağı mekanizmalar yaratılmalıdır. Mülteci ve Roman nüfus başta olmak üzere ötekileştirilen toplum kesimlerine yönelik ayrımcılıktan vazgeçilmelidir. Yardımlar ve kamusal hizmetler kültürel gerçekliğe uygun sağlanmalıdır. Anadilinde sağlık, eğitim ve kamusal hizmetler yaşamsaldır. Başta sağlıklı içme suyu olmak üzere, temiz kullanma suyu, tuvalet ve duş olanakları geliştirilmelidir. Geçici yerleşim alanlarında ve evlerinin önünde ya da dağınık çadırlarda kalanlara yönelik yeterli sayıda çamaşırhaneler kurulmalıdır. Krize dönen barınma koşulları hızla prefabrik evler veya olanakları zengin konteynırlarla sağlanmalıdır. Adıyaman da yaz mevsiminin çok sıcak geçmesinden dolayı çadırlarda ve konteynırlarda yaşamanın giderek zorlaşacağında göz önüne aldığımızda tüm vatandaşların bir an önce kalıcı konutlar yapılana kadar prefabrik evlere yerleştirilmesi aciliyet kazanmaktadır. Geçici yerleşim alanlarının yönetimine toplumun ve kadınların katılımı sağlanmalıdır. Çocuklar ve gençlerin eğitim ve sosyal gelişiminlerini dikkate alan toplum katılımlı kamusal programlar geliştirilmelidir. Deprem bölgesinde ikinci deprem olarak nitelenen enkaz kaldırma çalışmalarına son verilmeli, enkazların nasıl bertaraf edileceğine akademinin, meslek örgütlerinin ve toplumun katılımı ile demokratik bir şekilde karar verilmelidir” dedi.
Haber: Şevket Bozkurt